Amerika’da araba kesinlikle büyük bir ihtiyaç.
Amerika’ya gittiğiniz ilk günlerde fark edeceğiniz ilk şeylerden birisi de arabanının elzem bir ihtiyaç olduğudur.Toplu taşımanın hiç mi hiç yaygın olmadığı (büyük şehirlerde sadece metro var) bu güzel ülkede arabasız yaşamak sizi isyana sürükler. Uzun süreli kalacaksanız araç satın almak kiralamaktan çok daha hesaplı ve uygun oluyor.
Bizde bunu yerinde gidip görünce hemen satın almak için araba aramaya başladık. Facebook, craigslist gibi siteleri aktif olarak araştırsakta güven problemimiz vardı. Paramızı arızalı bir arabaya yatırmak istemiyorduk. Türkiye’de bile hiç araba satın almadığım için olaylara hakim değildim. Araba alınırken nelere dikkat edilir, ne gibi testlere sokulur hiçbir fikrim yoktu. Bu konularda yanınızda bu işlerden anlayan birinin olması büyük avantaj. Ne yazık ki benim yanımda öyle biri yoktu.Arabasız olmuyordu ama araba satın almakta kolay bir iş değildi.
1 US gallon fiyatı. 1 gallon ~ 3.8 litre . Litresi yaklaşık 0.6$ denk geliyor. Asgari ücret saatlik 10-11$ olduğunu göz önünde bulundurursanız ne kadar ucuz olduğunu daha net anlayabilirsiniz.
Arkadaşlarımla kara kara düşünüyorduk.Bu esnada diğer ev arkadaşım geldi ve banka hesabı açtırırken görevliyle muhabbet esnasında araba konusunu dile getirdiğini, görevlinin bize yardımcı olabileceğini söyledi.Bankacı ikinci iş olarak araba alıp satıyormuş. Biz tabi havalara uçtuk! Ertesi gün soluğu bankada aldık. Adam çok ama çok yardımseverdi.Banka hesaplarımızı açarken bize çok yardımcı oldu. Bu bize biraz da olsa güven vermişti. Hem olası bir aksilikte adamın yeri yurdu belli, gider konuşuruz yine sıkıntı çıkartırsa bankaya şikayet edebiliriz diye düşündük.Herşeye hazırlıklıyız.
Bankada buluşup daha sonra adamın evine gittik.Evi 3 katlı bahçesi ve garajı olan bir evdi.Salonda bilardo masası ve sinevizyon vardı. Bize garajda 3 tane araba gösterdi. Biz en hesaplı olanı 2006 model Chevrolet’i seçtik.Bizim en büyük korkumuz arabanın sıkıntısız olmasıydı. Bankacıya defalarca söyledik böyle bir sıkıntı istemiyoruz diye oda bize defalarca bir sıkıntısı çıkmaz çıkarsa ben buradayım diyerek bizi rahatlattı.Biz kendi aramızda birkaç gün düşündükten sonra (evce ortak alıcaktık) arabayı satın almaya karar verdik.
Merak edenler için söyleyeyim arabayı 1400 dolara satın aldık.
Araba satın almak için bankacının evine gittik.Arabayı test sürüşüne çıkardık.Herşey güzeldi.Bir arkadaşımızın Amerikan vatandaşlığı vardı.Bankacı belge işlerini onun kimliği ve ehliyetiyle yaptı.Biz bilardo oynarken bütün işlemlerimiz yapıldı.İşlemleri tamamladıktan sonra büyük sevinçle arabayı teslim alıp evimize doğru yola çıktık.Ta ki eve varana dek…
Arabayı aldıktan sonra : Arabayı satın alınca, satıcı size biz belge veriyor.Bu belgeyle gidip aracı kaydettirmeniz ve plaka almanız gerekiyor. Ayrıca sigorta da yaptırmalısınız. Sigortasız araç kullanmanın cezası oldukça ağır.
Evde biraz dinlendikten sonra alışveriş için dışarı çıktık. Ancak bir problemimiz vardı. Arabanın anahtarı kilitleri açmıyordu. O anı hiç unutamayacağım. Arkadaşımla birbirimize bakıp baya gülmüştük. Şaka gibiydi. Bankacıyı arayıp böyle bir problemle karşılaştığımızı, bize teminat verdiğini bu işi çözmesini gerektiğini söyledik. Cevabıysa arabanın farlarını açık unutmuş olabilirsiniz akü bitmiştir dedi. Tabi ki öyle birşey yapmamıştık.Gün içinde sürekli adamı aradık, en sonunda adam gelip arabaya baktı. Sonra aküyü değiştirdi ve problemimiz çözülmüş oldu.
Arabayla ilgili sorun kalmadı zannediyorduk….
Yaklaşık bir ay sonra ev arkadaşımdan telefon geldi ve arabanın bozulduğunu şehir merkezinde ki otoparkta kaldığını söyledi.Ben şaka zannettim. Hatta baya bir ısrar ettim inanmamakla. Arkadaşımın ses tonunun ciddiliği biraz süre geçtikten sonra beni inandırdı.
Arızayı yine aküden dolayı diye düşündük ama aküde herhangi bir sıkıntı yoktu.
Amerika’da araba tamir ettirmek…Ne korktuysak başımıza geliyordu.Ne kadar tamirci aradıysak hiçbirinin mobil hizmeti yoktu.Mecbur çekici çağırıp arabayı tamirciye götürecektik ki bu bizim için büyük bir masraf olacaktı.2 gün kadar tamirci aradık, çevremizdeki insanlardan yardım istedik. Tam umudumuzun bittiği yerde bir tanıdığımız bize yardım edebileceğini, aile dostları bir araba tamircisiyle konuşup anlaştığını söyledi. Sevindik tabi. Hemen arabanın başına gittik. İşin komiği gelen adam İngilizce bilmiyordu ve çocuğu aracılığıyla konuşuyorduk. Biz arabadaki sorunun ne olduğunu bile bilmiyorduk. Neyse ki ustamız işinin ehliymiş. Şak diye sorunu buldu, değişecek parçayı aldı geldi ve işi halletti. Bu seferde arabayı çalıştırdığımızda araba sallanıyordu. Ustamız saatin geç olduğunu yarın bizim eve gelip arabayı orda tamir edeceğini söyledi ve ertesi gün gelerek arabamızdaki tüm sıkıntıları halletti.Değişen parçalarla birlikte masrafımız 200 dolar civarı tuttu.
Arabamızı satarken de aynı bankacıya sattık. Çünkü araba satılırken hangi işlemler yapılır bilmediğimizden dolayı aynı bankacıya satmak kolayımıza geldi. O bizim işlemleri halletti. Arabayı sattığından daha düşük fiyata aldı ama o kadar da olsun dedik.
Leave a Comment